Mars Venüs kavuşumu Başak burcunda

21 Ağustos’ta, Venüs Başak burcuna girdi ve Mars ile Başak burcunda kavuştu. 23 Ağustos’ta bu ikiliye Güneş de eşlik etmeye başladı. İnstagram hesabımda, genel olarak saplantılı derecede titizliği ve temizlik anlayışı ile bilenen başak burcuna gönderme yaparak aşağıdaki esprili paylaşımı yapmıştım, ancak maalesef hepimizin bildiği gibi , bu kavuşum hiç de bu fotoğraftaki gibi keyifli bir durumla gelmedi ülkemize. Hepimiz Emine Bulut olayı ile sarsıldık. Bu nedenle bugün daha derin bir analiz yapmak ve Türkiye haritası üzerinden de konuyu ele almak istiyorum.

Astrolojide transit etkiler incelenirken, öncelikle gezegenlerin hangi potansiyelleri taşıdıklarına bakmak gerekiyor. Mars başak burcunda ne gibi hareket özellikleri çıkarır diye baktığımızda, planlı , sistemli, pratik ve bunlarla beraber temkinli bir hareket yapısı verdiğini görüyoruz. Buradaki Marsın olumsuz yanı ise, her şeyin kendi bildiği gibi olmasını istemek (çünkü en mükemmeli o bilir ve bu yönde çok emek harcar) ve çevresini kendisine uydurmak konusunda baskıcı olmak. Bu baskıcı özellik kimi zaman temkinli hareketin bile önüne geçebiliyor. Başak burcundaki Venüs ise, ilişkilerde kusursuzluğu ve mükemmelliği arayan, ilişkiyi sorumluluklar bütünü olarak algılayan bir doğaya bürünüyor. ‘İlişkilerde düzene sokulacak o kadar çok şey var ki’ mottosu ile yola çıkan Venüs Başak İlişkide sürekli kusur bulmaya çalışan, aslında en ağır eleştirileri de kendine yapan ve değersizlik hissini çoğaltan bir yapıda. Bütün bu yoğun çaba, ilişkilerde sevgi ve şefkat alışverişinin akışını engelliyor.

Bir tarafta ‘ben en doğruyu bilirim ve benim dediğim yönde hareket edilmeli’ diyen eril ile, ‘sevgi ve şefkat mi? ilişki dediğin bir sorumluluklar ve yapılması gerekenler bütünüdür ‘ diyen ve kendini de ilişkiyi de değersizleştiren bir dişil enerji yan yana. Size tanıdık geldi mi bilmiyorum ama bana çok tanıdık geldi. Bunları düşünürken ve yazarken, pek çok bildik ilişki gözümün önünden film şeridi gibi aktı. Kendini yeterli ve değerli hissetmek için çalışıp çabalayan ama sürekli eleştiren kadınlar ve onlara dayatılan kalıpları mutlak sanarak , sorgulamadan o kalıpların en kusursuz bir şekilde işlemesi için baskıcı olan, taviz vermeyen erkekler.

Bu bahsettiğim transit enerji, Türkiye haritasının 3.evine giriş yaptığında (tüm ev sistemine göre) Emine Bulut olayı yaşandı. 3. ev , iletişim evidir. Ev yöneticisi merkür, Türkiye başlangıç haritasında Terazi burcundadır. Merkür, iletişim gezegenidir ve terazideki konumu aslında, karşılıklı iletişimde anlayış ve uzlaşma tabanlıdır. Terazi burcundaki bir merkürün öncelikli motivasyonu empatik iletişim yani iletişimde birbirini anlamak, anlamaya çalışmak ve uzlaşmaya varmak yönündedir. Merkür burada çok olumlu bir resim sergilerken, maalesef tam kavuşumda olduğu satürn, bütün bu uzlaşmacı yaklaşımı kısıtlamakta hatta baskılamaktadır. Bunun sonucu olarak, ülkemiz genelinde baskılanmış , kısıtlanmış ve engellenmiş bir iletişim anlayışı vardır. Medyanın üzerindeki sansürler, baskılar; medyanın kendi içinde, en basit örneği ile tartışma programlarındaki anlayıştan yoksun yaklaşım; aile içi iletişim eksiklikleri; sosyal alanlarda anlayıştan yoksun kavgacı iletişim…. örnekleri çoğaltabiliriz öyle değil mi. Buna ilave olarak tüm ev sistemine göre baktığımızda, merkür satürn kavuşumun 4.evde yani aile evinde olduğunu görürüz ki bu da aile içi iletişim eksikliğini, empati ve anlayıştan uzak iletişimi çok açık gösteriyor,.

Türkiye’nin Marsı haritada 4.evde; yani aile ilişkileri hayatında öncelikli olan bir eril enerjiye sahip. Aynı zamanda bilinçaltında bastırılmış büyük bir öfkeyi gösteren bir yerleşim, zararlı konumda, yani sağlıklı çalışamıyor. Transit Uranüs , venüsün yönetimindeki boğa burcundan natal marsa 120 derece ile açı yaparken,aile içi ilişkilerle ilgili ani gelişen olaylara işaret ediyor. Haritadaki çok çarpıcı bir diğer enerji ise, transit haritadaki Vesta asterodi ile Capulus sabit yıldızı kavuşumu. Capulus sabit yıldızı elindeki kılıç ile ani bir öfkeyle saldırıya geçen kötücül bir arketipi temsil ediyor. Natal haritadaki jupiter/venüs/vesta stelyumunu tetikleyen bu enerji, büyük ve ani bir öfke ile , adete aşk ve cinsellik evindeki Venüse kılıcıyla saldırıya geçmiş gibi. Ne kadar şaşırtıcı değil mi?

Bu astrolojik yorumlar daha detaylandırılabilir, çerçevesi genişleterek daha kapsamlı bir çalışma yapılabilir ancak bu kadarı bile, yükselen burcu yengeç olan ülkemiz için “aile” konusunun ne kadar önemli ve aslında zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Bu küçük analizden çıkarabileceğimiz en kısa özet; “aile içi şiddetin temelinin aile içi sağlıklı, empatik ve dengeli iletişimin eksikliğinden kaynaklanıyor olması. ”

Sağlıklı iletişim kurabilmek için, öncelikle tarafların birey olabilmeyi öğrenmiş olması ve buna uygun yaşıyor olması gerekiyor. Kendini bilen, kendi değerinin farkında olan, kendini, olan ve olmayanları ile kabul etmiş, ekonomik özgürlüğüne sahip, toplumun baskısı ile değil, kendi doğruları ile bir yaşam tarzı geliştirmeyi başarmış bir kişi , kendini karşısındakinin yerine koyarak onu anlamaya çalışabilir. Yoksa, her iki tarafın da iletişim zannederek,karşındakini dinlemeden sarf ettikleri kelimeler, sıklıkla bilinçaltı mekanizmaları tetikleyerek gerçek anlamının ötesinde algılanabilir. Tabii ki bu aile içi şiddetin sadece bir boyutu . Ben bugün bu anlamıyla ele almak istedim. Cinsellik, toplumsal ahlak, atalar, kalıplaşmış inanç sistemleri gibi hepimizin bildiği daha başka sorunlar da var. Astrolojik inceleme bu açılardan da ele alınabilir.

Sevgiyle kalın

UlyaCanAstroloji