Yarın(26 Kasım Salı) saat 17:05 de Ay ve Güneş, yay burcunda buluşuyor. Her zaman söylediğimiz gibi yeni başlangıçlar zamanı. Ne kadar tempolu bir Kasım ayı geçiyoruz. Bana çok uzun geldi bu ay, siz ne düşünüyorsunuz? Pek çok olay ve pek çok farkındalıkla dolu. İnanç kalıpları ile yüzleşme, artık işe yaramayan her şeyi tasfiye etme, eleme, gönderme, salıverme…hem maddi, hem de manevi olarak.
Biliyorsunuz, daha önce yazmıştım,geçtiğimiz hafta boyunca Jupiter , Galaktik Merkez noktası ile buluştu. Dün bu buluşmaya Venüs de katıldı. Kozmik bağlantımızın, iki büyük iyicil gezegenle birleşerek etkisinin çok yoğun olduğu özel bir gündü dün. Farkında olsak da olmasak da bu enerjiden etkilendiğimizi düşünüyorum. Herkes astroloji bilmek ve okumak zorunda değil, bununla beraber akışta olmayı bilebilmek , enerji dalgaları ile inip çıkabilmeyi öğrenmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Aksi halde, direnç gösterdiğimiz her an en pozitif etki bile yaşantımıza büyük sorunlar olarak yansıyabiliyor. Hem akışta kalabilmeyi başarıp , üzerine bir de kalp gözümüzü açık tutabilirsek, minik minik mucizelerin nasıl da ince bir detayla hayatımıza girdiğini anlama şansımız oluyor .
Bu çok tempolu Kasım ayının son günlerinde, sanki tüm çalışmalarımız yay yeni ayı ile birlikte yeni bir seviyeye taşınıyor . Bu yeni ayın haritasına baktığımda üç burcun belirleyici olduğunu gördüm; İkizler (yükselen derecesi), Oğlak( Yükselen yöneticisi burcu-ezoterik-) ve Yay (ay ve güneş burcu). Konuyu çok tekniğe dökmeden, en anlaşılır biçimde ifade etmek için gayret edeceğim.
İnsan olmak, ruh ve beden ikilemini deneyimlemek demektir. İkizler burcu dual gerçekliği çalışır. Merakla, heyecanla yeni maceraların peşinden koşar. O kadar çok ikilik deneyimler ki, sonunda ulaştığı noktada, tüm bu arayışının aslında içsel bütünlük için olduğunu fark eder ve bu noktada ruhun yükselmesine aracı olur. İkilikten birliğe giden yolda katalizör olur. Bunu yapabilmek için ömrü boyunca iletişim kurar, çeşitli ilişkiler deneyimler. Şimdi Oğlaktaki Venüs ile, ilişkilere yeni bir form vermek, yeni bir şekil vermek zamanı. Sadece ilişkiler için değil, keyif aldığımız, sahip olduğumuz her şeyle ilgili yeni bir fikir oluşturmak , yeni bir bakış açısı geliştirmek , yeni bir uygulama yapmak, yeni bir deneyim yaşamak zamanı.
Bu bahsettiğim ‘yeni yaklaşımlar’ için ihtiyacımız olan ise ‘tarafsız bir bakış açısı’… bu tarafsızlığa kavuşmak için çok uzun süredir çalışıyoruz öyle değil mi. Alt benliğin ölümü ile aydınlanma yolunda ruhsal bilince uyanıyoruz. Bu noktada ne kişisel ihtiyaçlarımızın bir önemi kalıyor ne de kişisel kaynaklarımızın. Her şey grup , kolektif, bütün için ve ruhsal olarak önem arz ediyor. Bu yolda, yarın bir de, iki ışık kaynağımız Yay burcunda güçlerini ve veçhelerini birleştirmiş iken, bizim için , “Yüzü hakikate dönük yol gösterici” gibiler. Hiçbir dini görüşe, felsefi yaklaşıma bağlı kalmadan, sadece evrensel gerçeklere bağlı olan, erdemli, özü sözü bir bir alim…
Son söz olarak Yeni ay enerjisi ile ilgili Nazan Bekiroğlu’nun Mücella adlı romanından bir alınıtı yapmak geldi içimden;
” Her aşk insanın kendisini eşsiz hissetmesiyle başlarmış. Bense senin eşsiz olduğunu hissettim. O yüzden benim ruhuma düşen şey senin de ruhuna düştü biz ikimiz bir ırmak köprüsünün korkuluklarına yaslanmış suya bakarken ve şairliğim tuttu.Sandım ki çoktum, bir oldum. Eğriydim, doğruldum. Yitiktim bulundum. “
Sevgiyle
UlyaCanAstroloji