Astrolojik olarak ülkelerin de tıpkı insanlar gibi doğum haritaları vardır. Bu haritada, kişi haritalarında olduğu gibi ruhsal bir yolculuk vardır.Ülke halkları hep birlikte ruhsal olarak ortak bir tekamül yolunda ilerlerler. Daha önce de yazmıştım, Türkiye’nin tekamül yolu Balık’tan Başak’a gitmek, bu iki burç ile tanımlanan konular arasında dengeyi sağlayabilmektir. Bu yolda yapılması gerekenleri tekrar hatırlatmak gerekirse;
Balık ve Başak hattında ( iki karşıt burçtur ) , aşırı uçların dengelenmesi biraz zor olabilir. Başak burcunun aşırı takıntılı, endişeli, rahatsız edici derecede kontrol meraklısı olması ile, Balık burcunun , her şeyi Allah’a havale etme, çalışmayarak, düşünmeyerek hatta eyleme geçmeyerek ortaya koyduğu kaderciliğin törpülenmesi, her iki ucun birbirine yaklaşması gerekir.
Türkiye haritasının bu yıl ki ilerletmelerinde başak burcu ön planda. Bu şu anlama geliyor, bu yıl ülke olarak Başak olmayı deneyimleyeceğiz. Unutmayalım, bu deneyimler bizim kadersel tekamül yolumuzda ilerlememizi sağlıyor . Vulcanus’un haritamızda ay düğümleri ile yaptığı açıyı göz önünde bulundurursak, Başak burcuna giden yolda, hayatta kalmak için ortaya koyacağımız akıl ve beceri bizim yaşamamızı sağlayacak gibi görünüyor. Transit pluto, uranyen prensiple bakıldığında ay düğümlerine karşıt yapıyor ve bir dönüşüm vaad ediyor.
Bu noktada, her iki uca da gitmemeyi başarmak için , duygularımızı anda fark etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Her hareketimizin arkasında yatan duygumuzu bilirsek enerjimizi dengeleyebiliriz. Akıl ve sağduyuyu mutlaka devreye almamız gerekiyor. Bu konuyla ilgili bugün bir arkadaşımla fikir alışverişi yaparken, yazdıklarını yayınlamayı teklif ettim. Ondan gelen mesajı aşağıda olduğu gibi koyuyorum. Çünkü onun ruhsal yolculuğu, Başak’tan Balık’a ve yükseleni Kova. Yazısında farkında olmadan Başak/Balık hattını tanımladığı gibi, bir Kova burcu olarak , bu konunun toplumsal yansımasını da akılla ortaya koymuş. Bize güzel bir kılavuzluk yaptığını düşünüyorum. Kendisine teşekkür ediyorum. Sevgi ve sağlıkla kalın…
“Uzunca bir süredir yaşadığımız bu hastalık ve yayılma süreci aslında çoğumuzun hiç deneyimlemediği bir şey. Ve hepimiz duyduklarımızdan okuduklarımızdan kendimize göre bir sonuç çıkarıp ilerlemeye çalışıyoruz.
Kimimiz “boş ver bize bir sey olmaz evham”yapma düşüncesinden ilerliyor. Çünkü şu ana kadar onu deneyimlemiş ve faydasını gördüğüne inanmış.Kimi ben tedbir alırım diyor belki başkalarına göre “evham”görünen tedbirler alıyor.Şu an asıl önemli olan ortak bir toplum bilinci oluşturmamız gerektiğini idrak etmemiz ve bu yaşadığımızın daha önce ki tecrübelerimizle ilişkilendirelemeyecek başka bir deneyim olduğunu kabul etmemiz.
Birbirimizi aldığımız tedbirleri “sen evham yapıyorsun” diye yorumlamaktansa bunun benim bakış açımla bir tedbir ve önlem olduğu fikrine empati yapmayı deneyebiliriz.
Dışarıdan “evham”görünen tedbirleri alıyorum.Çünkü sağlıklı olmam gerekiyor çünkü başkalarına bulaştırmamak için sorumlulugum var.Çünkü ben sağlıklı olursam bir yakınıma da komşuma da gerekirse yardımcı olabilirim.”