Bugün Gökyüzünde ilginç kombinasyonlar var. 8 Nisan Dolunayı yazımda biraz giriş yapmıştım. Jupiter/Pluto kavuşumu, Neptün/Merkür kavuşumu ve Venüs/Admetos kavuşumu ve Satürn’ün bu ikiliye olumlu açısı.
Bildiğiniz gibi bir 4 yılındayız(2+0+2+0=4) . 2020 yılının numerolojisi çok ilginç , ayrı bir yazı konusu yapayım onu. Şimdi bugüne dönelim. 4 rakamı, 1 enerjisi ile başlayan yaratım sürecinin, 2 enerjisi ile dualiteye dönüşmesi ve 3 enerjisi ile harmanlamasının ardından, yaratımın madde olarak form bulmasını anlatır. 1 ruhsa, 3 beden, 4 de bu ikilikten doğan kaos içindeki uyumdur. 1 yaratımsa, 3 bu yaratımın ifadesi ve 4 de yaratımın bir süreç dahilinde form bulmasıdır.
Önemli bir yaratım sürecinin başlangıcının işaret edildiği bu gün, Jupiter ve Plüto kavuşumu var. Bu kavuşum, klasik anlamıyla, Toprak burcu olan oğlakta olduğu için, kurumlar, devletler, yargı, genelkurmay, tarım,inşaat gibi alanlardaki dönüşümün somutlaşmaya başladığı bir dönemi gösteriyor. Her dönüşüm ve başlangıç, bitişlerle olur, bunu unutmayalım. Aynı zamanda, Jupiter bizim yüksek düşünceler, felsefeler, din gibi konulardaki bakış açımızı temsil ederken, Plüto her zaman bir yıkımla birlikte yeni yapı vaad ettiği için, her birimizin hayatı anlamlandırdığımız bakış açımızın da büyük bir dönüşüm sürecinde olduğu anlamına gelir. Eski kalıplaşmış, bize öğretilen inanç sistemlerinin çok ötesinde bir gerçekliğe doğru gidiyoruz. Ruhsal bilgi, kalp ve zihinde artık açığa çıkıyor. Kavuşumun Sabian Sembolü; “Değerli ,süslü halılarla dolu bir dükkandaki oryantal halı satıcısı”. Halı yola, bastığımız yere, ayaklarımızın altına serilir öyle değil mi? Ruhsal bilgiyi almak için, yolumuza en güzellerinden halılar seriliyor dostlar, bu yolda yürümeye hazırız.
Bu etki, balık burcundaki Neptün/Merkür kavuşumuna zorlayıcı ama harekete geçirici bir etki yapıyor. Zihinsel olarak ilahi sevgiye, kolektif bilince bağlanma potansiyeli var bu göstergede. Adeta bir kapı açılmış ve zihnimize yüksek seviyeden, kolektiften bilgiler akıyor. Sezgiselliğin çok yüksek olduğu , her sorumuza cevap alabileceğimiz, ve düşünsel ve sözlü yaratımımızın işitileceği bir enerji. Merkür/Neptün kavuşum derecesi 19. Mitoloji ve efsanelerde güneş 19 sayısı ile ilişkilendirilmekte. 19’a ulaşanların güneş inisyatörü olup, yeryüzüne ışık, ısı ve hayat verebilmeleri için iç planlarda insanlığa hizmete hazır hale getirilmelerine işaret edilmekte. Bu inisiasyonu almaya hazır mısınız? Işık olmaya, ışığınızı yaymaya , bunun için çalışmaya hazır mısınız?
Günün haritasında, Venüs’ün pozisyonu çok dikkat çekici. Venüs ikizler burucunun ilk derecesinde, Admetos transneptünyeni ve Pleiades takım yıldızından Alycone ile kavuşumda.
Klasik anlamıyla Venüs, ikizler burcunda, ilişkilerde iletişim içinde olmak, bilgi alışverişi içinde olmak ister. Ezoterik olarak ikizleri yönettiği için, zihinle değil kalple bilmek, bilgiyi bilgeliğe dönüştürmek anlamında. İhtiyaç duyduğumuz bilgi ise bizde. Merkür/Neptün kavuşumunun getirdiği yoğun sezgisellikte. Kendimizi bilgiye açalım, zihinle değil kalple açalım. Venüs’ün bu noktada Alycone sabit yıldızı ile kavuşuyor olması bize bir uyarı gibi. Alycone , körlük, görememe, ateşli hastalık nedeniyle görme kaybı anlamındadır. Her sembolizma hem gerçek anlamıyla hem de metaforik anlamıyla çalışabilir. Burada içsel bir körlükten de bahsediliyor olabilir pekala. Peki, en çok neye körüz? Kendi gerçeğimizi görebiliyor muyuz?
Venüs ile kavuşumdaki transneptünyen Admetos ise, birşeylerin donması, durması ve derinleşmesi anlamlarını ifade ediyor. Bu kavuşumun Sabian Semboline baktığımda, “Cam tabanlı bir kayığın altından deniz tabanı görünüyor” cümlesi ile karşılaşıyorum. Derinlere dalmaya, bilinmeyen okyanuslarda yüzmeye, daha önce hiç görmediğiniz varlıklarla karşılaşmaya hazır mısınız? Bilinmeyeni bilmek, görünmeyi görmek için bir cam bota ihtiyacımız var, bu bot, üçüncü gözümüz olabilir mi?
Yaşadığımız bu üzüntülü, bunaltıcı, kısıtlayıcı süreç içinde, arka planda büyük bir sevgi inisiasyonu var. Kalp gözü açılıyor insanlığın. Merhamet doğuyor. ‘Ben’ çerçevesinde yaşayan insalar artık ‘Biz’ demeye başlıyor.
“Rahmanım her zaman gazabımdan büyüktür”
Sevgi ve umutla kalın