Merhaba dostlar,
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ne kadar farklı bir bayram yaşıyoruz değil mi? Bugün aynı zamanda bir yeni ay günü. Bu bir Uranüsyen yeniay çünkü, ay ve güneş haritada Uranüs ile kavuşumda. Yeniay yazımda bunun ne anlama gelebileceğinden bahsetmiştim.
Sembollerin ne anlama geldiğini bilmek ile, yaşamak ve deneyimlemek kesinlikle çok farklı. Uranüs sembolizmindeki, asi, özgür, devrimci, teknolojik, sıradışı, farklı, gelenekselden uzak gibi sıfatların ne anlama gelebileceğini bugünkü 23 Nisan kutlamaları ile çok iyi kavradık sanıyorum. Anıtkabir ve sokaklar çocuk seslerinden yoksun ama farklı bir şekilde kutlamalar devam ediyor; Kızım okulu ile online , bilgisayar üzerinden kutlama yapıyor, öğretmenler çocukları digital ortamdaki kutlamalar için hazırlıyorlar, öyle ki bireysel video kayıtlarının birleştirilmesinden doğan toplu folklor gösterileri bile var. THY uçuş rotası ile flight radar üzerinden ayyıldız çiziyor. Televizyonlarda, çocukların evlerinde yaptıkları hazırlıklar, kutlamalar yine yaptıkları paylaşımlar üzerinden paylaşılıyor. Aslında televizyon, sosyal medyayı kaynak olarak kullanarak yayın yapıyor. Reklamverenler çocuklar için online etkinlikler düzenlerken, online çocuk konserleri düzenleyen sanatçılar var. Teknoloji, yaşamımıza kesinlikle çok daha derin ve farklı bir boyuttan dahil oluyor ve belki de yön veriyor.
Bu, devasa teknolojik yapının en temelinde internet ağı , world wide web (www) oturuyor. İnternetin icadı ve yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanması ile hayatımızın ne kadar değiştiğini yaşı 45 üzeri olanlar çok iyi bilirler. Ben de , o tarihlere bir dönüp Uranüs’ün pozisyonuna bakmak istedim. Wikipedia’da internetin yaygın kullanıma başlanması tarihi olarak 1990 deniliyor; “1990’ların ortalarından itibaren, anlık mesajlaşmalar, e-posta, video görüşmeler ve tartışma forumlarıyla, bloglarıyla, sosyal ağlarıyla ve online alışveriş siteleriyle gelen world wide web, kültürümüzde ve toplumumuzda bir devrim yarattı. 1990 yılında Uranüs, Kuzey Ay Düğümü Kovanın modern yöneticisi olarak, yine şu anda olduğu gibi bir toprak burcunda, bu defa Oğlak’ta. o dönem , yaşam yolumuz KOVA gibi, teknolojik, bireysel, özgür, hümanist, toplumsal olmakmış. Ve Uranüs bu büyük yenilenmeyi sağlamak için çok geleneksel, kalıplara ve kurallara uyan Oğlak burcunda yine ezber bozuyormuş. Uranüs toprak burçlarını hiç sevmez, çünkü toprak burçları gelenekselliği , kalıpları anlatırken, Uranüs hep farklı olanı arar. Gerçekten de hayatımızı ne kadar değiştirdiğini çok iyi biliyoruz.
Buradan , yine çocuklara dönmek istiyorum. İnternetin ve cep telefonlarının yaygınlaşması ve hayatlarımıza dahil olmasıyla birlikte, kuşaklar arasında büyük ayrışmalar oluşmaya başladığını hatırlarsınız. Örneğin, 1990-95 yılları arasında çalışma hayatına girenler, çalışma hayatına internet ve cep telefonu ile başladıkları için bu onların normali idi, fakat yaşça büyük olanların bir kısmı bu yeniliklere kolay adapte olamadığı için , kuşaklar arası çatışmalar başladı. Bu dönemde doğanlar ise , internet ve cep telefonu ile doğdukları için bu onların yaşamsal normali oldu. Bir kuşak, bu araçları iş için kullanırken, yeni kuşak bu araçları yaşamın her alanında kullanmaya başladı. Hayata bakış açısı farklılakları giderek büyümeye başladı.
İşte, şu anda da, şimdi ki çocuklar , biz büyüklerin normallerinden çok daha farklı normaller içinde büyüyorlar. Zaten kolektif bilincin tekamülü prensibi gereği, her yeni kuşak bir öncekinden kesinlikle daha fazla farkındalık sahibi, ve farklı yeteneklere sahip olarak doğuyor.
Bu bayramda çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel hediyenin, ANLAYIŞ olduğunu düşünüyorum. Nasıl bir dünyada yaşıyor olacaklarını şimdiden tahmin etmek zor, fakat bizim büyüdüğümüz dünyadan çok farklı olacağı kesin. O nedenle, eğer çevrenizde gençlerin ve çocukların çok farklı olduklarından şikayet edenler, ve onları eleştirenler varsa, lütfen onlara , hayatın da zaten çok farklı olduğunu/olacağını, ve bu hayatın artık gençlerin ve çocukların olduğunu hatırlatın. Anlamıyorsak bu bizle ilgilidir, uyum sağlayamıyor olmakla ilgilidir. Yargılamak, dışlamak, eleştirmek sadece onların önce kendilerinden, sonra ebeveynlerinden sonra da toplumdan uzaklaşmalarına sebep olur. Sevgi ve anlayış , tüm anlaşmazlıkların önünüze geçer. Geleceği sevgi üzerine kurmak istiyorsak, çocuklarımıza ve gençlerimize sevgi ile yaklaşmalıyız.
Sevgi ve Işıkla kalın