7 nisan saat 13:45’de bir dolunay var. Dolunaylar, bilinç ile bilinçaltının, ego kimlik ile duyguların çatıştığı, gerildiği zamanlardır. Güneşin ışığı, ayın bir yüzeyinin tam olarak görünmesi sağladığı için, bilinçaltı ve duygular olağandan daha fazla görünür olur ve yüzeye çıkar. Bu da bize dönüşüm için büyük bir fırsat tanır. Dolunayda insanların genel olarak gergin olmalarının sebebi, farkında olmadan bilinçaltının daha aktif çalışıyor olmasıdır. Tıpkı kurt adam hikayesindeki gibi, bilinçaltındaki canavarsılar yüzeye çıkar.
Bugün ki dolunay Akrep burcunda ve bilgi hattında. Bugünlerde bilgiye ne kadar açız değil mi? Sürekli doğruyu, işin aslını öğrenmeye çalışıyoruz. Tüm iletişim kanallarını takip ediyoruz. Bu kanallardan daha verimli faydalanmak için yeni teknolojiler öğrenmeye çalışıyoruz. Evde kaldığımız bu günlerde, yeni yemek tarifleri ve hobiler için yeni teknikler öğrenmeye çalışırken, sayısız kitap okuyup bitiriyoruz. Dünyada olup biteni araştırıyor, sosyal medya sayesinde başka yaşamları keşfediyor ve öğrenmeye devam ediyoruz. Kendimizle çalışıyor, kendi içimizdeki gizli kalmış konuları buluyor ve sadece kendimizle yürümeyi öğreniyoruz. Aslında hayatımızda yepyeni ve kocaman bir pencere açıldı, vizyonumuz, bakış açımız büyük ölçüde genişledi.
Akrep Dolunay’ı, bilgi ve bilgiye bakış anlamında bizi yeni bir kavşağa getiriyor. Akrep derinlikleri ve karanlıkları çok sever. Bu nedenle astrolojide modern yöneticisi, yer altı tanrısı Plüton’dur. Plüton şu anda hala geri hareketinde ve bizi derinin derinine indirmeye kararlı. Kurcaladıkça, daha derinlere girdikçe ya orada takılıp kalırız ya da bulduklarımızı yüzeye çıkararak dönüştürürüz. Yüzeye çıkarma konusunda, Güneş (bilincimiz) ve onunla kavuşumdaki Merkür (zihnimiz) bize yardımcı oluyor. Dengeyi bulmamıza, akrep ve plüton ile derinlerde saplanıp kalmamıza yardımcı oluyor. Keza, bu enerji ile, bulduğumuz gerçekler, bilgiler ve farkındalıklar, bize rengarenk sonbahar yaprakları gibi hüzünlü ve nostaljik bir şekilde çekici gelebilir ve kendimizi orada unutabiliriz. Oysa ki, bu renk cümbüşü, geri dönüşümün bir önceki adımıdır. Doğada olduğu gibi, saygıyla geri dönüştürmeye gönüllü olmalıyız.
Bu Dolunay, 5 Mayıs’ta burç değiştiren Ay Düğümleri enerjisine kocaman bir adımla giriş adeta. “Bilgi, iletişim, mantık, sezgi, kavrama, dünya görüşü, felsefe, din, kozmik bakış açısı, idealler, yüzeysel ve yüksek bilgiler toplama -paylaşma”, önümüzdeki 18 ayın konusu. Bu noktada, “bilgi” ve “bilgiyi işleme, paylaşma” kavramlarını sık sık konuşacağız. O nedenle bu dolunay zamanı ( yaklaşık bir 15 günlük süreç) kendimizde, bilgi ve iletişim konularını gözlemlemek ve fark etmek için çok güzel bir fırsat.
Bir düşünün, yaşamımızı kocaman bir bilgi kovası ile yürütüyoruz. Bu kovaya koyduğumuz su ile hem kendimizi hem de çevremizi besliyoruz. Önümüzdeki 18 aya ışık tutmasını dileyerek, aşağıdaki soruları kendimize soralım;
Kovamızı nelerle dolduruyoruz? Kova dolduğunda taşar, taşmasına fırsat vermeden önce bir sağlıklı boşaltım sistemi geliştirebiliyor muyuz? Konu bilgi olunca, salt mantık yeterli midir? Gerçeğe sadece zihin ile ulaşılabilir mi? Peki sadece sezgisel ve güdüsel bilgiler bizi bir yere ulaştırabilir mi? Salt bilinçaltı ile yol alabilir miyiz? Mantıksal ve sezgisel bir sorgulama yapmadan, bilgiyi kabul etmek doğru mudur? Bir defa öğrenilmiş bir bilgi, tüm ömür boyu mutlak gerçekliğini sürdürür mü? Bilgi değişir mi? Bir konu neden-sonuç ilişkisini bilmeden öğrenilebilir mi? Herkes her şeyi bilmeli mi? Kişi kendi ile ilgili ne bilmeli, öğrenmeli?
Sevgi, sağlık ve ışık ile kalın.
Not: Yazılarımı hep ışık ile kalın diye bitiriyorum. Çünkü ışık ezoterizmde ‘bilgi’ demektir. 🙂