MERKÜR NEDEN ÖNEMLİ

Akıl nedir? TDK sözlükte şu tanım var; ‘düşünme, anlama ve kavrama gücü.’ Bu yetenekler , insanı hayvandan ayıran temel unsurdur. Allah insanı akıl ile nurlandırmıştır. Nur, aydınlık , ışık , parıltı anlamındadır. Yani insan ışığını aklı ile yakar, parlatır. Zeka nedir? O da şöyle tanımlıyor; ‘ İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset’. Tasavvuf açısından bakıldığında, temizlik, haslık anlamına gelen zekiyyeden türetilmiş kelime, aklın işlenmesi ve parlatılması anlamlarında kullanılır. Yani, saf , arı, duru aklı anlatır. Peki , insan aklını nelerden arındırmalıdır ki bu anlayışa göre zeki sayılabilsin, ışığı parlasın ?

Bildiğiniz gibi, algılama sitemimiz 5 duyumuzun topladığı verilerin beyin tarafından sentezlemesi ve işlenmesi ile olur. Yani bizim dünyaya açılan pencerelerimiz olan 5 duyumuzla topladığımız dataları beyin işleyerek algılar ve düşüncelerimiz oluşur. O halde gören göz, duyan kulak ve konuşan ağız değildir, hepsini yapan beyindir. Yani, gördüğünü duyduğunu anlamlandıran buna bir mana atayan beyindir. Beyin ayrıca iç organlarımızla da iletişim halindedir. Onlara sinyal gönderir ve onlardan sinyal alır. Sadece bu basit gerçeklerden bile yola çıkarak, insanın aslında düşünceden ibaret olduğunu anlayabiliriz. Bakın Lütfi Filiz ne diyor; “Düşünce alemi insanın hakiki bedeni, yani ahiret bedenidir. İnsanın temizliğini veya pisliğini düşünceleri gösterir. Düşünceleri temiz olanlar melek , fena olanlar pistir (şeytan) diye kabul edilir. Melek de şeytan da aynı kuvvenin pozitif ve negatif tarafı olarak, insana anne karnındayken yerleştirilir, insanla birlikte büyür ve gelişir.” Buradan, insana doğarken atanan akıl nitelikleri olduğunu anlıyoruz. Günümüzde, bilinçaltının, bilincimizin %88 lik bölümünü oluşturduğunu biliyoruz. Söyledikleri gibi; “İnsan beyni *Levh-i Mahfuz gibidir ama kapalıdır.” ( *Levh-i Mahfuz; Bütün nesne ve olaylara ilişkin ilâhî ilim ve takdirin kayıtlı bulunduğu kitap.) İşte, aklı parlatmak ve zeka seviyesine getirerek insanın ışığını yakması, bilinçaltını bilince çıkararak , yaşamına farkındalık getirmesi ile olacaktır. Çünkü insanı insan yapan akıldır ama o aklın da bilinçle kullanılması gereklidir.

İnsan zihni manipüle edilebilir. Bunun örneklerini plasebo ilaçlarda görebiliriz örneğin. Aslında içeriğinde etken madde olmayan ilaçlar hasta insanlara verildiğinde iyileştikleri gözlemlenir. Yapılan bir deneyde, gözleri bağlı insanların parmak uçlarına kızgın demir değdirildiği söylenmiş ve kişilerin parmak uçlarında yanığa tepki olarak su toplandığı ve kabardığı görülmüştür. Bu durumun tam tersi olarak ,zihni arındırabilen ve kontrol edebilen insanların ise ateş üstünde, cam üstünde yürüyebildikleri bilinir.

Bir insan günde 90.000 den fazla düşünce üretir ve bunların çoğu aslında tekrarlanan düşüncelerdir. Tekrarlanan düşünceler gerçekliğimizi oluşturur ve bir de söze dökülürse gerçeklik mühürlenmiş olur. Bu kadar etkisi altında olduğumuz zihnimizin, düşüncelerimizin ne kadarının farkındayız?

Astrolojide Merkür gezegeni akıl ve zihin ile ilişkilendirilir. Öğrenme, kavrama, algılama, ifade etme, yazma, okuma, sentezleme gibi nitelikler merkürün yönetimindedir. Zihinsel egodur. Yaşamamız için gerekli ama farkında olmazsak bizi bir hayal dünyasında tutan odur. Yani biz, Ay ( bilinçaltı , güdüler ) ve Venüs (istek ve arzular) etkisi altındayken, Merkür’ü yönetemeyiz, çünkü düşüncelerimizi bilinçaltımız, hislerimiz ve arzularımız yönetir. Aynı zamanda, bu sarmaldan çıkışımız için de, yine Merkür’ü kullanırız. Doğduğumuz anki zihinsel yapımız tıpkı bedenimiz gibi yaş aldıkça deneyimlerle büyür, yeni kazanımlar elde eder. Bir de ek olarak biz bilinçli bir şekilde yeni bilgiler edinme gayretinde olur, okur ve öğrenirsek, kendi zihinsel ve bilinçaltı yapımızı yaşam içindeki deneyimlerimizde fark eder, algılarsak, işte o zaman zekamızı parlatmaya başlarız. Çünkü ancak o zaman, aslında her şeyin O’ndan olduğunu anlarız.

22 Şubat’a kadar Merkür retro hareketinde olacak. Algı ve zihin dışardaki olaylardan çok içeriye yönlenecek. O nedenledir ki Merkür retroları , farkındalık arayışında olanlar için kıymetli zamanlardır. Zihinde bitirilmemiş insanların,ilişkilerin, işlerin merkür retrolarında yeniden gündeme gelmesi , bu defa farkındalıkla konu hakkında yeniden bir değerlendirme yapma fırsatı verir. Merkür retroları düşünme ve içe çekilme zamanlarıdır. Bu dönemde ısrarla odağımızı dışarda tutarsak, algımız daha geçmişe ve içe dönük çalışacağı için hatalar yapma potansiyelimiz çoğalır. Bu nedenle, daha önce üzerinde düşünülmemiş yeni bir şeye başlanmaması tavsiyesi verilir. Fakat bu çok önceden planlanmış , uzun uzun üzerinde düşünülmüş bir anlaşmanın imzalanmaması gerektiği anlamına gelmez. Belki ufak tefek iletişim aksilikleri, kazalar olabilir elbette. Özellikle telefon, bilgisayar, televizyon gibi iletişim araçlarınız bozulursa, kendinize “neyi gözden kaçırıyorum? ” diye sorabilirsiniz. Bu süreçte en önemli şey, realiteniz olmuş düşünce kalıplarını , beyninizdeki kalınlaşmış nöron linklerini fark etmek. Kendimizde her bir inanç ve düşünce kalıbını fark ettiğimizde zekamızla nurumuz parlar.

Sevgiyle bilgi ve ışık olsun.

Doğum haritanızda Merkür’ü anlamak isterseniz doğum haritası analizi için iletişime geçin. Hizmetler bölümünden diğer hizmetlerimi de inceleyebilirsiniz. ulyacanastroloji@gmail.com

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: