DEĞİŞİME DİRENME

Günlerdir konuştuğumuz Uranüs-Satürn sert etkileşimi bugün kesinleşirken, bu sabah İstanbul’da, Uranüs gökgürültüleriyle kendini gösterdi. Bu sert etki, yine sıkça söylediğimiz gibi, eski yapıların yenilenmesi ve değişim anlamına geliyor. Elbette aradaki gerilim, bizi sıkıyor, daraltıyor ve bunaltıyor olabilir. Böyle hissediyor olmak bu enerjide oldukça normal o nedenle lütfen önce kendinize şefkat gösterin, çok şey yaşıyoruz, gün içinde ruh halimiz iniş çıkışlar içinde. Bununla beraber , bu hislerin bazı dirençlerinizden kaynaklandığını da fark etmemiz lazım .

Bugünün baş aktörü Uranüs; Gezegen sıralamasında hiyeraşik olarak Satürn’den daha yukarıda aynı zamanda kova burcundaki Satürn’ün dispozitörü ( yöneticisi ) konumunda. Ek olarak bugün Güneş, Venüs, Merkür ve Jupiter de kova burcunda ve Uranüs bu gezegenlerin de yöneticisi. Demek ki, tüm bu gezegenler bu enerjide Uranüs’ün değişim, yenilik ve farklılık isteyen yapısına hizmet etmek durumunda. Böylesine kararlı bir değişim etkisi altındayken, bizlerin değişime ve yenilenmeye direnmesi yaşamlarımıza Uranüs’ün yıldırımlarını çekmemize neden olabilir. Bunun olmaması için, değişime direnmeyi bırakmalıyız. Evet, 2020 yılı ( hatta 2019 Aralık ayı güneş tutulması ile başlayan süreç ) bir dönüm noktası oldu, ve hepimizi durduran 2020 yılını, farkındalık çalışmaları yaparak geçirdik , çok şey öğrendik kendimizle ilgili, çok şey değişti yaşamımızda. şimdi ise, 2021, yepyeni bir geleceğin kapılarını ardına kadar açmış durumda. Bu bloğu ilk açtığımda, ‘Yeni Biz’de Can’lanalım’ sloganı ile bitiriyordum yazılarımı; işte şimdi yeni bize uyanma zamanındayız, hep birlikte ve / ve de ayrı ayrı , birey olarak. Yolumuz uzun, yolculuğumuz ÖZ’e.

Hiçbirimiz bir diğerimizin uyanışını bizzat gerçekleştiremeyiz. Hocalar, kanallar ne kadar yazsa da, anlatsa da, uyanacak olan bireyin kendisidir. Ama vesile olma gayretinde olan, ve bu yolda birbirini destekleme gayretinde olan çok güzel bir kesim var ülkemizde, çok değerli hocalar, çok değerli kanallar var; çünkü gerçekten çok özel topraklarda, belki de çok özel ve görevli bir ruh ailesi olarak dünyaya geldik. Şimdi, Öz’ümüzü hatırlayarak , yeniye aracı olma görevimiz ve sorumluluğumuz var.

Dünya yeni bir yer olacak, bırakalım artık eskiden öyleydi böyleydi demeyi, ve yeni oluşumun içinde ne katkımız olabilir onu düşünelim. Ve unutmayalım, sadece kendimiz olmak , kalplerimizdeki direnç duvarlarını kırmak en güzel faydadır. Birbirimize bağlı ve birbirimizin yansıması olduğumuzu unutmadan yaşayalım hayatı. Kalpte hep sevgiyi besleyerek….

  • Ben,sen , o diyerek gizlendi,
  • Sayısız örtülere büründü
  • Sonunda birden bire göründü
  • Söylenecek bir söz kalmadı artık
  • Görmeyen gözler görür oldu
  • Duymayan kulaklar duyar oldu,
  • Sevmeyen gönül sever oldu,
  • Söylenecek bir söz kalmadı artık
  • Sur üstündeki sır kalktı
  • Seven sevilen bir oldu
  • Gönüller nurla doldu
  • Söylenecek söz kalmadı artık

Hüseyin Uysal’ın bu güzel şiirinden bir parça ile yazımı bitirmek istedim. Her şey O’ndan…

Sevgi ile ışık olsun niyetimle…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: