26 Eylül’de, sabah saatlerinde gerçekleşecek yeniay Terazi burcunda olacak. Terazi burcu ilişkiler demektir. Sadece kadın-erkek ilişkisi anlamında değil, rekabet, ortaklık, danışan-danışman gibi pek çok ilişki Terazi burcu konusudur. Uyum, uzlaşma ve barış Terazi’nin ana temalarıdır. İlişki konularını , hakkaniyet ve barış çerçevesinde her iki taraf için de bir dengeye oturtmak Terazi’nin simgesindeki ana prensiptir. 9 Ekim’deki Koç Dolunayına kadar gündemimizde olacak, yeni başlangıçlar ve gelişmeler yaşayacağımız temel konular ilişkilerimiz olacak.
Yeniay enerjisine , başak burcundaki Venüs ve yine başak burcundaki retro Merkür eşlik ederken, aradığımız huzurlu ortamı bulmakta sorunlar yaşayabileceğimizi anlıyoruz. Başak burcundaki Venüs ilişkileri sonu gelmeyen bir ‘olması gerekenler’ listesi ile mükemmelleştirmeye çalışırken, karşı taraftan beklentileri neredeyse tatmin edilemez bir noktaya taşımakta ustadır. Bu etkiye dahil olan başak burcunda retro hareketine devam eden Merkür ise, zihinsel kuruntuyu, endişeyi, evhamı neredeyse takıntılı bir hale getirmiş durumda. Zihinsel olarak geçmişle geleceğin, takıntı ile tedbirli olmanın, sorgulama ile anlamaya çalışmanın, dolayası ile gerçek olanla olmayanın içiçe geçtiği günlerdeyiz. Bir kaç gün önce girdiğimiz sonbahar ekinoksu ile , gece ile gündüz birbirine eşitlenirken, doğa kendi döngüsünde muhteşem bir eşitlenme ve yeniden başlama döngüsü içinde. Bizler ise daha önce bir çözüme ulaştıramadığımız konularda bir çözülme ve dengesizlik yaşıyoruz.
Yeniay karşıtı iki gezegen; Koç burcundaki Jüpiter ve Balık burcundaki Neptün dengesizliği körükler nitelikte aslında. Koç burcundaki retro Jüpiter, karşılanmamış bireysel ihtiyaçları, veya yapılamamış bireysel girişimlere vurgu yaparak, Terazi’nin her iki taraf için de eşitlik ilkesine zarar veriyor. Balık burcundaki Neptün ise , olana ve akışa teslim olmak prensibi ile, başak burcunun aşırı tedbirli yanını kırmaya son derece niyetli görünüyor. Bu etkilerle, bir kez daha , yeniay enerjisinin huzurdan çok huzursuzluk, barıştan çok çatışma getirebileceğini söylemek mümkün. Ancak hemen ekleyelim, huzursuzluk ve çatışma ortamı, yine terazinin sağlıklı kullanılması ile denge ve anlaşma prensiplerinin hayata geçirilmesini sağlayabilir. Böylece , belki de yüzeysel ama gerçek anlamda dolu dolu bir anlaşma içermeyen her ilişki , bu dönem biraz sallanarak çok daha sağlam temellere oturabilir. Yeniayın en büyük hediyesi de bu olur sanırım.
Yeniayın Sabian Sembolü; “Yeni günün şafağı her şeyin değiştiğini açıklıyor” gelin birlikte çözelim; şafak vakti, bir günün en sakin, dingin ve sessiz vaktidir. İçinde bir huzur vardır; tıpkı Terazi burcu gibi. Aynı zamanda, karanlık yerini yavaş yavaş aydınlığa bırakmaya başlar ve ışığın etkisiyle formlar ve renkler, her şey gözle algılanabilecek kadar netleşir.
Yağlıboya Resim: Serhii Stoev
Birincisi; görmekten kaçtığımız, yüzleşmek istemediğimiz meselelerimizi tüm netliği ile görme potansiyeli bulabileceğimizi anlatıyor bu sembol. Tüm detaylarına hakim olmadığımız bir sorunu çözmemiz de mümkün değil. O halde, bugünden itibaren apaçık beliren sorunlarımız hakkında daha keskin görüşler geliştirebilir ve çözüm için birşeyler yapabiliriz. ( elbette hak, hukuk, adalet çerçevesinde, barışçıl yollarla; tıpkı bir terazi gibi. )
İkincisi; yeni gerçekliklerimizle ilgili yeni bakış açıları edinebileceğimizi, belki de daha önce göremediğimiz potansiyellerimizi görerek, yeni başlangıçlara adım atmak için bir başlangıç, şafak vaktinde olduğumuzu anlatıyor. ( Zamanın enerjisinde Merkür’ün hala geri hareketinde olduğunu düşünerek, yeni başlangıçlar için adım atmak yerine, bilgi ve veri toplamak için çok daha uygun bir süreçte olduğumuzu hatırlatayım. )
Bakın , Sabian sembolleri konusunda uzman olan Linda Hill bu sembol için ne diyor;
Bu Sembol, kişinin hayatında meydana gelen ani, yeni başlangıçları resmeder. Her şey o kadar hızlı değişebilir ki başta inanmak zor olabilir, ama sonunda bir “Yeni Gün” ışığında her şeyin farklı olduğu aklınıza gelir. Cesaretinizi toplayın, karanlığın azaldığını anlayın, yavaş yavaş öncekileri bırakın ve sizi çağıran yeni fırsatları kucaklayın
Linda Hill
Tüm bu bilgilerin ışığında, hayatta en önemli ilişkimizin kendimizle olan ilişkimiz olduğunun bir kez daha altını çizelim. Kendinizle ilişkiniz nasıl, kendinize karşı yeterince hakkaniyetli yaklaşıyor musunuz ? Kendinizi çok mu kurcalıyorsunuz?
Unutmayın dışardaki herşey bize bizi yansıtır.
Başlangıçlarınız hep güzelliklere olsun. Sevgiyle