14 ARALIK GÜNEŞ TUTULMASI

14 Aralık 2020 saat 19:16 da 2 dakika 10 saniye sürecek bir tam güneş tutulması yaşayacağız. Güneş tutulmaları kadim zamanlardan beri astrologlar için her zaman ilgi çekici olmuştur, güneşin ışığının bir süreliğine kesilmesi kötü olayların geleceğinin habercisi gibi görünmüştür çoğunlukla. Günümüzde modern astrologlar Güneş tutulmalarını yeni başlangıçlar yapabilmek için fırsat dönemleri olarak görme eğilimdedir. Ay tutulmalarında psikolojik, daha içsel düzeyde yaşanan konular güneş tutulmaları ile artık yüzeye çıkmaya meyillidir. Tüm tutulmalar ay düğümleri eksenlerinde olduğu için, kadersel ve karmik olan toplumsal olaylardan bahsedebiliriz.

Bu tutulma yay burcunun 23 derecesinde olacak, Türkiye’den gözlemlenemeyecek, dolayısı ile etkileri gözlemleneceği yerler olan Güney Afrika, Güney Amerika, Pasifik, Atlantik, Hint Okyanusu ve Antartika’ya göre göreceli olarak daha az olacaktır.

Tutulmanın temalarına bakacak olursak, ilk başta gözümüze çarpan konu tutulmanın, hastalık evi olan 6.evde yerleşiyor olması. Yay burcunu konuşurken, bir genişleme ve aşkınlıktan söz ettiğimiz için,tutulma etkileri arasında içinde bulunduğumuz Coronavirüs salgınında bir gerileme beklemek, yay burcunun Polyanna’yı oynayan saf iyimserliğini kullanmamız olur ki bu çok da rasyonel bir yaklaşım olmayacaktır. Toplumsal alan olan 10.evdeKİ Mars’ın , tutulma ile kavuşum halinde olan Merkür ile olumlu açısı, kanun ve yasa koyucuların, işinde profesyonel olan bilim adamlarının, profesörlerin eylemlerinin, hızlı, cesur, dürüst, aktif olduğunu, yoğun ve uzun tartışmaların, müzakerelerin toplum önünde devam edeceğini gösteriyor. Zihin ve düşünce yapısı sürekli daha öteyi, ileriyi görmeye odaklı iken, neden-sonuç ilişkilendirmeleri yapılıyor, teori ve hipotezler üretilmeye devam  ediliyor.

Bilgi ve iletişim aksındaki düğümlere sert açı yapmakta olan Neptün, bir süre daha bize bu alanlarda netlik vermeyecek gibi görünüyor. Yeni fikirlere açık olmakla olmamak, günlük konulara yeni bakış açısı geliştirmek ile eski ve doğruluğuna körü körüne inanılan fikirler arasında gidip gelmek, bazen gereksiz yere fikir öne sürmek veya bazen fazlaca susmak, medyadaki bilgi yoğunluğunda kaybolmak ve saatlerce okuduktan sonra bile bir şey bilmiyor olmak, bilmediğini düşünmek… 2021 yılının tüm tutulmaları bu hatta olacak, şu anda yeni yeni anlayış geliştirmeye çalıştığımız için, yukarıda bahsettiğim ve daha da çoğaltabileceğimiz inanç, düşünce, fikir, bilgi ve iletişim, paylaşım, eğitim-öğretim konularında, bir sarkacın ilk ivme aldığındaki hali gibi hızla bir taraftan diğerine savrulurken bulabiliriz kendimizi.

Bu arada Merkür’ün tutulmaya 3 derece yakınlıkta olması, bu tutulmadan gençlerin , çocukların , eğitim-öğretimin ve medyanın da çok etkileneceğine dair ipuçları veriyor. Eğitim-öğretimle ilgili yeni kararlar açıklanabilir. Belki bu kararlar, artık bazı eğitim kurumlarında, yüz yüze eğitim sürecinden kalıcı hibrid eğitime geçilmesi yönünde bile olabilir. Bunun yanı sıra, hiç yazmak istemiyorum ama genç hastalarla ilgili haberler duyma ihtimalimiz olabilir. Gençler ve çocukların akıllarında ‘neden?’ soruları dolaşırken, aldıkları yanıtların onları tatmin etmediği aşikar. Sıkılmış, bunalmış , eski düzenini özleyen genç nüfus, kayıplarla, krizlerle temas ederken, dünyayı sosyal medyanın depresif paylaşımlarından , yarı doğru yarı yanlış ama eksik olduğu kesin bilgilerle takip ediyor. Aslında hepimiz aynı durumdayız. Merakımıza karşılık, yüzeysel ve eksik bilgilendirilme, teorik konuşmalar, cevaplanamayan sorular  ise hepimizin genel konusu olmaya devam ediyor. Bu noktada, aşı ile ilgili tartışmalar tutulma enerjisinde bir noktaya gelir ve hepimizi tatmin edecek bir konsensüs oluşur mu diye soracak olursanız bu konuyu belirsiz olarak görüyorum.

İkili ilişkiler, ortaklılıklar, evlilikler, açık düşmanlar ve rakipler ile ilgili konulardaki yıkım ve yeniden yapılanma süreci devam ederken, Mars bu konuda da aktif eylemler içinde olmaya zorluyor bizleri. Bu zorlanma süreci, içinde öfke, agresiflik ve hatta şiddetin bile olabileceği olayları içeriyor olabilir. Biz ne kadar güvende kalmaya, olanı korumaya gayret etsek de bizim dışımızda gelişen ve kontrol edemeyeceğimiz şeylerle yüzleşmek zorunda kalabiliriz. Diğerlerinden bilgi saklamak, bir şeyleri güvende tutmak için korumaya çalışmak, karşısındakini kendine bağlı tutmak için türlü yöntemlerde bulunmak gibi eğilimler olabilir. Bu da aklıma doğrudan kadına şiddetin kapalı kapılar ardında yoğun bir şekilde devam ettiğini getiriyor. Tabi bu etki aynı zamanda, bilgi saklamak, mal ve para saklamak gibi konularda da olabilir.

Tutulma etkisi , bir sonraki tutulma zamanı olan Haziran’a kadar devam edecektir . Tutulma haritasında Türkiye haritasının dış kaynaklar, vergi, borçlanma evinde hala Oğlak burcundaki Satürn ve Jupiter var. Ve Satürn aneretik derecede; ki bu da oğlak burcunun gölge yanlarını var gücüyle ortaya koyacak anlamına geliyor. Dolayısıyla ,dış kaynaklar, vergi, borçlanma konularında ciddi daralmayı, kısıtlanmayı, engellenmeyi ve halka yansıyacak yeni düzenlemeleri işaret ediyor olabilir. Tutulma alt görevlerde çalışanlar, hizmetliler ile ilgili alanda olduğu için, bu kesimin bu yeni düzenlemelerden daha çok etkileneceğini söyleyebiliriz.

Zaten sıkılmış olan gönlünüze buraya kadar bir ferahlık vermediğimin farkındayım. Tutulma etkilerini olduğu gibi ortaya koymak istedim . Fakat ‘Kötü gibi görünen her olay aslında bir nimettir ‘ düşüncesinde olduğumu artık beni okuyanlar olarak sizler de iyi biliyorsunuz. Bu ‘nimetler’ neler olabilir. Şimdi ona bakalım.

Yay burcunda gerçekleşecek olan bu tutulmayı ‘yüksek bakış açısı’ ile değerlendirmemek kesinlikle eksik yapılmış bir analiz olur düşüncesindeyim. Peki bu perspektiften bakınca tutulma bize neler anlatıyor?

Tutulmanın yükselen derecesi sabian sembolü çok ilginç;” Mikrop (bakteri/tohum) bilgi ve hayata dönüşür”…

Ne kadar muazzam öyle değil mi? Coronavirüs ilk çıktığından beri konuştuğumuz gibi, virüs bir bahane, asıl olan insanlığın tekamülü ve bu yolda virüs bir katalizör ( hızlandırıcı) olarak kırılma yarattı. Her birimiz kendi içimize dönerek öncelikle kendi karanlıklarımızla yüzleştik, sonra dışarıda yaşadığımız hayat ile Öz’ümüzün ne kadar uyumlu olup olmadığını ölçtük, tarttık. Kendimize yeni hedefler, gayeler koymaya çalışırken, yeni keşfettiğimiz yeteneklerimizi ve eğilimlerimizi ortaya çıkarmaya karar verdik. Kendi kendimizi motive ederek yeni bir yaşam felsefesi oluşturmaya çalışırken, mevcut düzenimizdeki çarpıklıkları net bir şekilde görmeye başladık. Biliyorum, hala bazılarımız sarmalından kurtulamamış hissediyor olabilir, fakat zaman , madde dünyasında önemli bir faktördür ve zamanı gelen zaten olur. Siz psikolojik olarak hazır olun yeter. Sabian sembolünün anlamını J.Burgess şöyle açıklıyor; Yaşayan her şey büyüme eğilimdedir. Durumlarımızı geliştirmek bizim için tartışılmaz bir konudur. Bir tohum nasıl filizlenmek için kırılır, bir arayışçı da aydınlığa çıkmak için egosunun kabuğunu kırmak zorundadır. Bir minicik filiz düşünün nasıl genişler, uzar, açılır filizlenirken . Tıpkı bu örnek gibi, egonun kabuğunu kırabilen insan, katman katman açılan Ruh’uyla buluşur…

Tutulma derecesi sabian sembolü ise “Evin kapısında duran mavi kuş.” Bu sembol bir ödül gibi. Egosunun kabuklarından kurtulabilme cesareti ve adanmışlığı gösterenlere verilecek bir ödül…Yaşam ne kadar karmaşık olursa olsun , ‘güven’ ve ‘maneviyat’, yani olanın doğru olduğuna , olanın olması gereken olduğuna inanç, ve Allah’a, düzene güven bize huzurun dinginliğini getirir. Yay burcu içinde coşkulu bir inanç taşır. Yaşamın iç dinamikleri ile ruhsal olan dinamiklerinin sentezlenmesi ve işlenmesi ile ilgilidir ve böylelikle umut dolu bir yarın planlayabilir. Bunu başarabilmek elbette hepimiz için kolay olmayacaktır.  Bu noktada yine Yay burcu arketiplerinden ilham alabiliriz; ’Mutlu olmak için başkalarını mutlu et’, ‘içinde ve dışında iyiliğin ışığının yanmasına izin ver’, ‘mutsuz hissettiğinde mutlu görün, diğerlerinin mutluluğu için bile olsa, bu seni mutlu edecektir’, ‘kibirden uzak dur’, ‘mülayim ol ( günümüzde çok aşağılanan bir kavram olsa da, geldiğimiz noktadaki acılarımızın çoğunun sebebi mülayim olamamamız maalesef.’

14 Aralık Güneş Tutulması ile hayatınızda bir şeyler başlatabilirsiniz. Sınırlı algıdan çıkıp, sadece içinize dönerek ne istediğinizi, gerçekten neyi başlatmak istediğinizi bir düşünün. Tutulma derecesi Galaktik Merkeze sadece 4 derece uzaklıkta ve yükselen derecesi Poseidon-Neptün orta noktasında. İlahi bilgi ve enerji akışı ile, yepyeni bir aydınlanma ve farkındalık düzeyine geçiyoruz. Yeni enerjilere açık olmaya, görünenin ardındaki gerçeği görmeye niyet edelim. Neptün’ün düğümlerle çalıştığını unutmayalım. Kolektife yansıyacak bir akış bu. Kor ateşten havaya yayılan duman ve partiküller gibi.

Sevgiyle ışık olsun niyetimle…

NOT: Tutulmanın Burçlara Etkisini hazırlıyorum, sonraki postumu takip edin. ve yazımı beğendiyseniz lütfen beğen tuşuna basmayı, yorum bırakmayı ve paylaşmayı ihmal etmeyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: